Küçük Prens - Antoine de Saint Exupéry
- Pelin YÜCE
- 13 Ağu 2024
- 2 dakikada okunur
Güncelleme tarihi: 14 Oca
Okuduğum kitaplarla ilgili yazacağım kısa bilgilendirme yazılarına ilk olarak Küçük Prens ile başlamak istedim. Sanırım verdiği hayat dersleri beni çok etkiledi. 😊
Küçük Prens kitabını bilmeyen yoktur, ama hâlâ okumayanlar olabilir. Kısa özetinden önce yazarla ilgili birkaç bilgilendirme yapmak isterim.

Antoine de Saint Exupéry, Fransa’nın Lyon şehrinde beş çocuklu bir ailenin üçüncüsü olarak dünyaya gelmiştir. Küçük yaşta babasını kaybeden yazar, eğitim hayatında pek başarılı olamamıştır. Ancak 12 yaşında uçaklarla tanışmış ve Strazburg’da pilot eğitimi almıştır. Askerlik sonrası çalışmaya başladıktan sonra aynı zamanda yazmaya başlamıştır.
Gelelim Küçük Prens kitabına…
Bir edebi başyapıt olarak kabul edilen bu kitap, Antoine de Saint Exupéry tarafından 1943’te yazılmıştır. Hem felsefi hem de edebi açıdan zengin bir eser olan Küçük Prens, 300 dile çevrilmiştir. Çocuk hikayesi gibi görünse de, aslında büyükler için önemli hayat dersleri veriyor diyebiliriz. Yazarın kendi hayatının da bir yansıması olarak bu kitaptaki başkahramanı bir pilottur. Tüm hikayeyi bu pilot anlatır bize…
Küçük Prens kendi küçük gezeninde çok sevdiği gülü ve üç küçük yanardağı ile birlikte yaşar. Çiçeği ile pek anlaşamadığı için bir gün kendi gezegeninden uzaklaşmaya karar verir. Bu gezinti sırasında Dünya’ya da uğrayan Küçük Prens, uçağı ile Sahra Çölü’ne düşen bir pilotla karşılaşır. Pilot, tilki ve kral gibi birçok karakterle sohbet eder. Uğradığı gezegenlerde karşılaştığı karakterlerle insanların zaaflarını, kibirlerini ve hayatın anlamını nasıl kaçırdıklarını gösterir. Yaşamın maddi yönünden çok manevi değerlerin önemine dikkat çeker.
Kitapta yazar yetişkinlerin karmaşık dünyasını çocukların saf bakış açıları ile değerlendirir. Yani kitap basit bir dille büyük hayat dersleri sunuyor diyebiliriz.

Yayınlandığı günden beri milyonlarca kişinin kalbini fethetmiş bu kitabı, sanırım çoğunuz benim gibi bir kereden fazla okumuşsunuzdur. Ben her aklıma düştüğünde okumaya çalışıyorum doğrusu. Bu yazıyı okuduktan sonra sizin de tekrar okumak isteyeceğinize eminim.
O halde bize yaşamımızı sorgulatan ve olgunlaşmamızı sağlayan Küçük Prens’ten birkaç sözü de yazıma eklemeden olmaz.
‘’O halde kendini yargılayacaksın," dedi kral.
"En zoru da budur. Kendini yargılamak başkasını yargılamaya benzemez. Eğer kendini yargılamayı başarabilirsen, o zaman gerçek bilgeliğe ulaşmışsın demektir."
"Yaşadığın yerdeki insanlar," dedi Küçük Prens, "bir bahçede beş bin gül yetiştiriyorlar, ama asıl aradıklarını bulamıyorlar yine de."
"Evet, bulamıyorlar," diye yanıtladım.
"Ve aradıklarını tek bir gülde, ya da birazcık suda bulabilirler."
"Doğru," dedim.
Küçük Prens ekledi:"Ama gözler kör. Yüreğiyle bakmalı insan..."
Bence insanın yüreği sıkıldığında, içindeki dinginliğe dönebileceği bir başucu kitabı olması gerekiyorsa, bu Küçük Prens olmalı…
Yolda Bir Kalem, iz bırakan her yolculukta sizlerle…
Comments