Heidelberg Gezilecek Yerler
- Pelin YÜCE
- 8 Oca
- 3 dakikada okunur
Heidelberg ile ilgili yazımın ilkinde sizlere biraz şehirden bahsetmiştim. Şimdi de gezilecek yerlerle ilgili daha detaylı bilgiler vermek için bu yazımı sizlerle paylaşıyorum. Hazırsanız, başlayalım…
Hauptstraße
Heidelberg’in ana alışveriş caddesi ve Avrupa’nın en uzun yaya yollarından biri olarak biliniyor. Bu cadde boyunca hem butik mağazaları hem de sevimli kafeleri keşfedebilirsiniz. Tarihi binalar arasında gezinirken kendinizi masalsı bir atmosferde bulabilirsiniz.
Heidelberg Marktplatz
Burası tam olarak şehrin kalbi diyebiliriz. Marktplatz, çevresindeki tarihi binalar ve restoranlarla dolu oldukça hareketli bir meydan. Meydandaki Herkules Çeşmesi’nin etrafında dolaşırken Heidelberg’in hem tarihi hem de günlük yaşamı ile ilgili keşifler yapabilirsiniz.
Karl-Theodor Köprüsü (Alte Brücke)
Karl-Theodor Köprüsü, 1788 yılında Bavyera Elektörü Karl Theodor tarafından yaptırılmıştır. Orta Çağ'dan itibaren bu bölgede birçok köprü yapılmış, ancak bunlar genellikle sel ya da savaş nedeniyle yıkılmış.
Heidelberg’in simgesi haline gelmiş bu taş köprü, Neckar Nehri üzerinde uzanıyor. Köprünün en popüler detaylarından biri ise, maymun heykelidir. Heykelin elindeki ayna ile insanlara kendi hatalarını ve zayıflıklarını hatırlattığı söyleniyor. Ayrıca, maymunun pençelerine dokunmanın şans getirdiğine inanılır.
Köprüden Heidelberg Kalesi’ni, Neckar Nehri’ni ve çevredeki yemyeşil tepelerin muhteşem manzaralarını izleyebilirsiniz. Karl-Theodor Köprüsü, Heidelberg’in tarihini, kültürünü ve romantizmini yansıtan eşsiz bir simge.
Heidelberg Kalesi
İlk olarak 13. yüzyılda bir kale olarak inşa edilen yapı, zamanla genişletilmiş ve bir saraya dönüştürülmüştür. 16. ve 17. yüzyıllarda Alman prenslerinin ikametgahı olmuş, Rönesans mimarisiyle süslenmiştir. Ancak, 17. yüzyıldaki Pfalz Veraset Savaşı ve daha sonra yıldırım çarpması nedeniyle büyük hasar görmüş.
Kalenin içinde bulunan dünyanın en büyük şarap fıçılarından biri olan "Großes Fass," mutlaka görülmesi gereken bir yer. 1751 yılında yapılan bu devasa fıçı, 220 bin litre şarap alabilecek kapasiteye sahip.
Heidelberg Kalesi'nin bahçelerinin güzelliğini ve romantik bir atmosfer sunduğunu söylemeden geçmeyelim. Hatta bu bahçeler, döneminde "Dünyanın Sekizinci Harikası" olarak adlandırılmıştır. Kale bölgesinde, geçmişin ihtişamını hissederken Neckar Vadisi’nin güzelliğine hayran kalabilirsiniz.
Heidelberg Üniversitesi
1386’da kurulmuş Almanya’nın en eski üniversitesidir. Eğer görmek isterseniz üniversitenin tarihi binası ve atmosferi sizi akademik geçmişe götürecektir. Eski Öğrenci Hapishanesi ile bağlantısı ise oldukça ilginç!
Studentenkarzer (Eski Öğrenci Hapishanesi)
Eski Öğrenci Hapishanesi, 1778-1914 yılları arasında Heidelberg Üniversitesi’nin disiplinsiz öğrencileri için bir tür cezalandırma mekanı olarak kullanılmıştır. Ancak burası düşündüğünüz gibi karanlık ve kasvetli bir yer değil, daha çok öğrencilerin eğlenceli bir şekilde “cezalarını çektiği” bir yer haline gelmiş.
Üniversite öğrencilerinin küçük suçlar nedeniyle ceza aldıkları bu hapishane, duvar yazıları ve çizimlerle adeta bir açık hava müzesi halini almış.
Thingstätte
Thingstätte, 1935 yılında Nazi döneminde inşa edilmiş bir açık hava amfitiyatrosudur. Biraz farklı bir deneyim arıyorsanız, bu Nazi dönemi amfitiyatrosu çevresindeki ormanlık alanla birlikte hem tarih hem de doğayla iç içe olabileceğiniz bir yer.
Deutsches Apotheken Museum
Heidelberg Kalesi’nin içinde yer alan bu müze, eczacılığın tarihine dair ilginç bir yolculuk sunuyor. Eski ilaç şişeleri, eczacılık ekipmanları ve 18. yüzyıl eczanelerinin detaylı modellerini görmek tarih ve bilim meraklıları için oldukça büyüleyici olabilir.
Heiliggeistkirche (Kutsal Ruh Kilisesi)
Marktplatz’ta yer alan bu gotik kilise, Heidelberg’in siluetinin önemli bir parçasıdır. 14. yüzyılın sonunda yapımına başlanan kilise, 15. yüzyılda tamamlanmıştır. Uzun bir süre hem Katoliklerin hem de Protestanların ibadet ettiği bir yer olarak kullanılmıştır. Kilise içinde bir bölme yapılmış ve iki grup ayrı alanlarda ibadet etmiştir. Günümüzde ise, Protestan bir kilise olarak hizmet veriyor.
Heiliggeistkirche, 15. yüzyılda önemli bir el yazması kütüphaneye ev sahipliği yapmıştır. “Bibliotheca Palatina” olarak bilinen bu kütüphane, dönemin en değerli koleksiyonlarından biriymiş. Ancak, bu koleksiyon 30 Yıl Savaşları sırasında yağmalanmış ve büyük bir kısmı Vatikan’a götürülmüş.
İçindeki dingin atmosferin yanı sıra, kulesine çıkarsanız şehrin enfes manzarasını görebilirsiniz. Yaklaşık 200 basamakla ulaşılan kule, Heidelberg’in ve Neckar Nehri’nin nefes kesici manzarasını sunuyor.
Jesuitenkirche (Cizvit Kilisesi)
Jesuitenkirche, 1712-1759 yılları arasında Cizvitler tarafından inşa edilmiştir. İnşa süreci oldukça uzun sürmüş ve kule kısmı ancak 1870 yılında tamamlanmıştır. Barok tarzındaki bu kilise, sade ama etkileyici mimarisiyle dikkat çekiyor. İçerideki freskler ve süslemeler, sizi sanatın ve dinin buluştuğu bir yolculuğa çıkaracaktır.
Filozof Yolu (Philosophenweg)
Filozof Yolu, Neckar Nehri’nin kuzey yakasında, tepelerde yer alır ve Heidelberg’in tarihi şehir merkezine, Karl-Theodor Köprüsü’ne ve Heidelberg Kalesi’ne bakan muhteşem bir manzara sunar.
Adını Heidelberg Üniversitesi’ndeki filozoflardan almıştır. Bu yol, 18. ve 19. yüzyıllarda üniversitenin profesörleri ve öğrencileri tarafından düşünceye dalmak, tartışmalar yapmak ve ilham almak için sıkça kullanılan bir rota olmuştur.
Comments